3 Eylül 2007 Pazartesi

MT - İki Bal Yüz

Ellerimden tutup deniz kenarlarına inip
Uçurtmalar uçurur muyduk Karadeniz'in lodosunda?
Hatıraları silip yerine sadece sen ve ben çizerdim
Ve gülen iki bal yüz

Hatırlardın olsan gülerdin elma şekeri yanakların al al olur
Canım oğlum derdin biliyorum
Bazen sanki hiç gitmemişçesine yanımdasın
Ben, bildiğin gibi işte senden ayrı hayatla savaş içindeyim
Küs kaldı bir yanım
Küçükken gece yarısı evden kaçıp gittiğim lunapark gibi herkes
Gece yarısı sönük ışıkta parlayan bir atlıkarınca, bir dönme dolap
Ve ölüm sessizliği hâkim mısralarımda sen olmasaydın
İki elinle başımı tutup yüzüme bakmasaydın
Hayat bu Murat'ım sen koştukça o kaçacak
Ve koca yıllar geçecek aradan
Koca yıllar geçti aradan ve hala aklımda beni bağrına basışın ağladığımda
Hani Farozda top oynarken düşmüştüm de ağlayarak yanına gelmiştim
Sarmıştın melek kanatlarının altında dermanı olmuştun yaraların
İki kelime söylemiştin de bütün çiçekleri açmıştı baharların

Ellerimden tutup deniz kenarlarına inip
Uçurtmalar uçurur muyduk Karadeniz'in lodosunda?
Hatıraları silip yerine sadece sen ve ben çizerdim
Ve gülen iki bal yüz

Yaralı gözler bu ardına bıraktığım son bakışım
Yağmurları ben ağladım
Bu şehrin gökyüzüne elvedanı yazışın
Bir bakar mısınız? Kalbimdeki hançeri çıkarır mısınız?
Ayrılık çekilir gibi değil de
Teşekkürler
Acısı ayrı senin olmadığın her yer gurbet eller içime işler
Sanırım bir şişeme iyi gider deyip
Yok, yok ama yok hala sana verdiğim sözdeyim
Bir mısrada altı harfli adını görmekteyim
Bu eller mi yazdı sana gurbeti?
Bu eller mi karaladı umarsızca hasreti?
Bak artık sakinim
Gözlerimde yaş yerine başımı okşadığın anların hatırası
Bana bakıp güler halin
Zeytin arası salıncaklar
Mora dikenlerinin gözyaşı
Ekmek arası domates ve peynir
Sekiz yaşımda sadece sen ve beni unuttum deniz kenarlarında
Sadece sen ve beni anne

Ellerimden tutup deniz kenarlarına inip
Uçurtmalar uçurur muyduk Karadenizin lodosunda?
Hatıraları silip yerine sadece sen ve ben çizerdim
Ve gülen iki bal yüz

Bir kelebek kondu bu sert kırların gölgesine
Umut gariban türküsü kefense hilkat örtüsü
Muratsa sevinç türküsü
Semaysa mavi gökyüzü
Ne yazık ki tek bir güvercinim bile yok artık uçurmaya
Seyrelti pişmanlıklar ölümün arifesine saklar kendini
Sanki hiç yüreği yanıltmamış gibi gözlere karamsı bir cıvıltı müptela
Ne ala şiirler yazılsa adına
Ne ala şarkılar çalınabilse hala
Aynı yerdeyim beni bıraktığın lunapark şimdi boş
Gurbet eldeyim içimde batan gemilere vuran güneş loş
Çok yokuş dizlerimde derman yok
Hayat 26 tane 365 gün hediye etti
Kaçının değerini bildim?
1,2,3 belki
Ama bil ki bir elim beş parmağını geçmedi
Ne resimler gitti ne kokunu kokladığım sarı badanalı ev
Ne şiirler gitti, ne de özlemin içimde bir dev

Mekânın cennet olsun
Cehennemi zaten bu dünyada yaşadın
Murat'ın, canın oğlun, yürek parçan
Sağ olsaydın
Beni bu dünyaya getirdiğin için sağ olsaydın sağ olsaydın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder