3 Eylül 2007 Pazartesi

Muhabbet - Mektup

Bugün ben sessizliği duymak isterdim. Karanlıkta görmek isterdim ben kendimi. Bugün ben yalnızım biliyorum gecede yarıda kalmış ve unutulmuş bir mektubu okuyorum. Çok hüzünlüsün arkadaşlar söylerdi bana. Oysa oysa her insanda vardır biraz hüzün. Bende öyleyim işte seni şiirlerim gibi seviyordum. İkimiz ikimiz hiç bitmeyen upuzun bir yol çıkacaktık. Hadi gel demiştin şimdi bir tek ben kaldım yolun ortasında. Öğütler duymadan vardım şimdi yaşamak istemediğin o yerlere. Yalnızlığı yaşıyorum o kadar tanıdığım insanların arasında. Küçücük bir defterime yazardım hissettiklerimi. O hep benim yanımdaydı, şimdi ama sen yoksun yanımda. Karanlık odalarda seni düşünüyorum saatlerce yalnızlığımla nerdesin şimdi, unuttum mu beni?
Ben hala aynı yerdeyim. Aynı yerleri geziyorum sensizim değişmedim. Neden ki? Bazen teyzemin dükkânında çalışıyorum. Eskisi gibi akşam işten çıkıp sizin evin önünden geçerim. Ve bizim öykümüz sessiz bir rüzgar gibi yanımdan geçerdi. Yaralı kalbim yine kanamaya başlar. O anda ağlamak geliyor içimden. İlk kez senin için göz yaşlarımı kaybetmiyorum biliyorsun. Sonra penceremden gökyüzüne yıldızlara bakıp seni aramak vardır. Oysa sen sönmüşsün. İçim yanıyordu nerdesin şimdi. Bak bana hediye ettiğin boncuğu halen taşıyorum. Seni hep görüyorum her şarkıda ve her şiirdeki gibi. Her sabah saat 8'e doğru küçük kardeşini görürüm. Sorarım ne yaptığını ne ettiğini. Herkese şu yoksul kentte aynısını sorardım. Bilmezler ki seni ben nasıl sevdiğimi. Ah ay canım yemin ediyorum her sözüne inanmıştım. İçim acıyordu sen bana o kadar ve o kadar söylemiştin ki beni nasıl sevdiğini. Acım hiç dinmiyordu aklımdan hiç çıkmıyor o apansız çekip gittiğin gün. Neden benim gibi bir insana oldu tüm bunlar neden? Kader demiştik seninle tanıştığımız o ilk günü. Hiç unutamıyorum komşu muşuz meğerse biz senelerce. Ne iyi nede kötü duymuştum seni özellikle. Nerden bilecektim aşk yaşayacağımızı. Ne kadar acayip bir şey senelerce yüzümüze bakıp es geçmişiz. Bir merhaba demeden ne kadar acayip bir şey. Hayat bu belki benim hiç bir şeyim yoktu. Ama her şeyimi sana veriyordum yeter ki bana gülüşünü ve aşkını hediye et. Türküler söyledim sana duyuyor musun? Her sözüm gerçekti her sözüm derin bir duyguydu. Seninle bir aşk macerası yaşamak isterdim. Gülebilirsin ama benim için öyle bir şeydi. Hayatım da hiçbir insana böyle güzel kelimeler dememiştim. Her söz benim o koskocaman kalbimden. Bazıları seninle beraber olduğumu istemezlerdi. Günlerce başım belada anlatamadım sana. SENİ SEVDİM diye… Aslında aslında aşka inancımı bende kaybettim. Aslında aşk beni bu durumlara getirdi. Yok hayır. Senin üstüne atmıyorum hepsi benim yüzümden. Başkalarını mutlu etmek için elimden geleni yapardım. Böyleyim işte senin için yetmedi bunlar. Seni etkiler dedim oda olmadı. Özür diliyorum. Yokluğunu hissetmek çok zor. Senin o güzelden güzeli bakışlarını özlüyorum. O güzel yüzüne dokunmak yasaktır şimdi. Ah bilmiyorum bu zor günlerin nasıl geçeceğini. Benim gibisini bir daha bulamayacaksın sen. Bir gün belki sorarsın sen ne yaptığımı ne ettiğimi. Umarı o yalancı aşkınla onunla da mutlu olursun. Dağların kızıydın sen ama kendime yalanlamaktan başka bir şey etmedim. Şunu biliyorum bugün ben yalnızım biliyorum gecede. Yarıda kalmış ve defalarca yakılmış bir mektubu okuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder