Hiçbirşey ülkesinde, hiçbirşey herşeymiş
    Herşey hiçbirşey hiçbirşey, herşey hiçbirşey
    Aşklar dostluklar arkadaşlık, hiçbirşey hiçbirşey
    Dağlar nehirler ağaçlar, hiçbirşeymiş, hiçbirşey
    Anılar, yarınlar, görüntüler hiçbirşey hiçbirşey
    Hiçbirşey herşey herşeymiş, herşey hiçbirşey
    Dev Bir Çiçek
    Sonsuz bir yokluk, kıpırtısız, sessiz alabildiğine, karanlık susuz
    havasız, hiçbirşeysiz yokluk işte. Olmayan zamanların, olmayan bir
    yerinde ilk kez kıpırdadı, bir çift dudak, bir çift göz, bir çift el
    ve ilk varlığın tohumları atıldı yokluğun ortasına.
    Ve bir çiçek büyüdü, renksiz, kokusuz, dikensiz, yapraksız, yalnızca
    bir çiçek ve büyüdü hiçbirşey istemeyerek, susuz, havasız, ışıksız,
    topraksız büyüdü, büyüdü, büyüdü, düşüncelere sığabilen bütün
    büyüklükleri aştı ve bütün güzelliklerin gerçeğine ulaştı. Su istedi,
    toprak istedi, hava istedi, ışık istedi. Böcekler, başka çiçekler,
    güzellikler ve en çok onu koklayabilecek insan, bir can istedi,
    sevgisini güzelliğini görecek bir can, yalnızca bir can ve bu arzuyla
    yanıp tutuştu durmadan. Isındı, ısındı tutuştu. Kızarmış dev yapraklar
    sıcacık bir doğumun mutluluğuyla kıvrıldı ve milyonlarca yanardağı gibi
    patladı. Dağıldı, paramparça yokluğun ortasına. Ve şimdi görünce,
    yalnızca sevgiden oluşan kendi parçacıklarının sevgisizlikten
    kuruduklarını, birbirine düşman olduklarını, o dev çiçek ağlıyor, ağlıyor,
    güleceği günü bekkliyor, bekliyor, bekliyor...
31 Ağustos 2007 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder